Çekmeköy Kampüsü

ANAOKULUNDA İKİ YABANCI DİLDE EĞİTİM

ANAOKULUNDA İKİ YABANCI DİLDE EĞİTİM

10 Mayıs 2023 Çarşamba

Anaokulu dönemi, çocukların hayatlarında oldukça önemli bir dönemdir. Bu dönemde çocukların beyinleri hızla gelişir ve öğrenme kapasiteleri çok yüksektir. Bu nedenle, anaokulu yıllarında yabancı dil eğitimi almak, çocukların gelecekte daha iyi bir dil öğrenme kapasitesine sahip olmalarına yardımcı olur.

Anaokulu yıllarında yabancı dil eğitimi alan çocuklar, dil öğrenme sürecine daha erken başlarlar ve daha çabuk öğrenirler. Çocuklar, bu dönemdeki beyin gelişimleri sayesinde, yeni dilleri kolayca öğrenebilirler ve hatta yerli bir konuşmacı kadar akıcı bir şekilde konuşabilirler.

Anaokulunda yabancı dil eğitimi, öğrencilere yabancı dilleri daha erken yaşta öğrenme fırsatı sunar ve bu da dil öğrenme sürecinde daha başarılı olmalarına yardımcı olur.  

Anaokulundan itibaren uyguladığımız yabancı dil eğitim programı, uluslararası müfredata uygun olup öğrencilerimizin günlük etkinliklerin içinde yaşayarak öğrenmelerini hedeflemektedir.

Çekmeköy Girne Koleji Anaokulunda yabancı dil eğitimi Almanca ve İngilizce dilleriyle başlar.  

Anaokulu Yaşamında Aktif Almanca - İngilizce Eğitimi

Anaokulu döneminde öğrencilerimizin günlük yaşamda ihtiyaç duydukları kelimeleri, kalıpları ve cümleleri yaşayarak ve oyunlarla aktif kullanmalarını sağlıyoruz. Anaokulumuzda yabancı dil eğitim programını Türk ve yabancı öğretmenlerden oluşan seçkin bir kadroyla yürüterek, öğrencilerimizin ana dilleri dışında başka dillerin düşünce sistemlerini de kavramaları için gerekli yetileri erken çocukluk döneminde kazanmalarına öncelik veriyoruz.

 İlkokulda Almanca – İngilizce Haftalık Ders Saatlerimiz:

Almanca İngilizce
Anaokulu 10 Saat 10 Saat İngilizce

İKİ YABANCI DİL ÖĞRENMENİN ÖNEMİ

İletişimin temel amacı, insanların birbirini anlamasıdır. Bu, aynı dili konuşan insanlar arasında kendiliğinden gerçekleşirken farklı dilleri konuşanlar arasındaki iletişim birbirlerinin dilini öğrenmeleriyle mümkündür. Yabancı dil öğrenmek bu durumda bir ayrıcalık değil, gerekliliktir.

Gremmo ve Riley’e (1997) göre öğrenci, en iyi öğrenmeyi dil öğrenirken gerçekleştirir. Öğrencinin dilsel performansını ve öğrenme kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalara özel bir zaman ayrılmalıdır. Öğrencilerin gelişimini hedefleyen bir yabancı dil öğretim programının amacı, öğrencilerin “iyi öğrenen” birey olmalarını sağlamaktan ziyade, dil öğretiminin etkili bir şekilde gerçekleşebilmesi için onların zayıf ve güçlü yönlerinin bilincine varmalarını sağlamaktır.

Dil eğitimi; insan beyninin en esnek, algılamanın en güçlü olduğu, dilin en etkin şekilde öğrenilebildiği çocukluk yaşlarında başlamalıdır. Bu süreç içerisinde öğrenilen yabancı dillerin ana dil seviyesine yaklaştığı kanıtlanmıştır.

Çocuklar ana dillerini öğrenirken önce duyar, sonra tekrar eder ve daha sonra konuşurlar. Yabancı dil öğrenirken de temel kurallar ana dildeki kuralların işleyişi gibidir. Yabancı dil, küçük yaşlarda bir oyun gibi başlayıp eğlenceli bir ortamda öğretilmelidir.

Konu bazlı çizme ve boyama aktiviteleriyle, şarkılarla, interaktif hikâyelerle, münazaralarla ve Erasmus+ gibi kültürel değişim projeleriyle öğrenciler kültürlerarası iletişim kurmayı öğrenir, sunum becerileri kazanır ve bunları asla unutmaz. 

Okul olarak her yaşa uygun aktivitelerle giderek artan bir dil birikimi sağlanması ve öğrencilerin bu birikimi yansıtacakları, seviyelerine uygun sunumlar, verilen metinle ilgili soru yazma, boşluk doldurma, anahtar kavramları çıkarma, metindeki sözcükleri gramerde işlenen konuya göre gruplandırma, metnin yapısını karmaşıklaştırarak öğrencilerin anlamlı metinler oluşturmalarını sağlama, yaratıcı yazma çalışmaları yapma (metin tamamlama, kavramlardan metin oluşturma, bir resim üzerinden hikâye yazma, şiir yazma, tekerleme oluşturma), yazı yazmayı oyunlaştırma, öğrencilerle hayali metin oluşturarak onların kendi yazdıklarını denetleme imkânı sağlama, okuma-anlama-yazma-dinleme çalışmalarının yanında en zor başarılan konuşma çalışması içinde günlük yazma ve yazdığını anlatma gibi çalışmalarla şu anki ve gelecekteki ihtiyaçlarını karşılamak için dil tasarımının adım adım hazırlanması gerektiğine inanıyoruz.

Özellikle iki dilin birlikte öğrenilmesi, çeşitli tekniklerin paralellik göstermesi açısından dil öğrenimini kolaylaştırır ve gelecekte de bize başarının kapısını açan anahtar olur.

İki yabancı dil bilmek;

  • Beynin kapasitesini arttırır. Hücrelerin yeni sinaptik bağlantılar kurmasını ve beyindeki veri akış ağının güçlenmesini sağlar.
  • Yaratıcılığı geliştirir, yaratıcı düşünme becerilerin gelişmesinde yardımcı olur.
  • Farklı kültürler ve mevkilerde insanlarla tanışarak global ilişkiler geliştirilir.
  • Kültürel farkındalık sağlar.
  • Akademik kariyere katkı sağlar, farklı dillerde yapılan araştırmalara erişim sağlar.
  • Ürün geliştirmek, müşteri ilişkileri, tesis kurmak vs nedenlerden başka bir ülkeye seyahatte öncelik sağlar, istidamda kalıcılık sağlar.
  • Ana dili geliştirirken, diğer dilleri daha kolay öğrenmenin yolunu açar.

NEDEN ALMANCA EĞİTİMİ

  • Almanca öğrenmek, Avrupa’da en çok konuşulan dili öğrenmek demektir.
  • Almanca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ana dildir ve dünyada en çok konuşulan 10 dil arasındadır.
  • Avusturya, Almanya, İsviçre, Lüksemburg, Lihtenştayn ve Belçika’nın resmi dilidir. Bu ülkelerde eğitim almak için Almanca öğrenmek ayrıca önemlidir.
  • Almanca, dünyada en yaygın kullanılan ikinci bilim dilidir.
  • Almanca; Goethe, Marx, Nietzsche, Kafka, Mozart, Bach, Beethoven, Schubert, Brahms, Schumann, Wagner, Mahler, Schoenberg, Freud, Weber, Einstein, Heisenberg, Kant, Hegel ve Heidegger’in dilidir. Eserlerini bu dilde tanımak, dinlemek, araştırmak bir ayrıcalıktır.
  • Fizikte 22, Kimyada 30 ve Tıpta 25 Nobel Ödülü, Almanca konuşulan üç büyük ülkeden bilim insanlarına verilirken, diğer ülkelerden birçok ödülü Alman üniversitelerinden mezun olan bilim insanları aldı.
  • Batı dünyasının en önemli felsefe, edebiyat, müzik, sanat tarihi, teoloji, psikoloji, kimya, fizik, mühendislik ve tıp eserlerinin çoğu Almanca yazılmıştır ve Almanca olarak üretilmeye devam etmektedir.
  • Dünyadaki kitapların %18'i Almanca olarak yayınlanmaktadır
  • Türkiye’de 3 bine yakın Alman firması bulunuyor. Almanca bilmek işe alımlarda çok önemli avantaj sağlar.

 

NEDEN İNGİLİZCE EĞİTİMİ

  • İngilizce, 57 ülkenin resmi dili olarak kullanılmaktadır.
  • İngilizce dünya çapında en çok kullanılan ve konuşulan dildir. En az 5 kişiden biri İngilizce konuşabiliyor veya anlayabiliyor.
  • Günümüzde bilim, havacılık, bilgisayar, diplomasi, turizm ve medya dili olarak karşımıza çıkan İngilizceyi öğrenmek, çok uluslu bir şirkette birçok alanda iyi bir iş bulmak anlamına da gelir.
  • Yurt dışında bir üniversitede okumak veya yüksek lisans, doktora yapmak için İngilizceyi çok iyi bilmek zorundasınız.
  • Yabancı dergilerdeki makalelerin ortak dili de İngilizcedir.


Anahtar Kelimeler:
Anaokulu, Çekmeköy Anaokulları, Almanca eğitim veren anaokulu, İngilizce eğitim veren anaokulu